NFT telif ücretleri fikri tam olarak yeni değil ancak son zamanlarda bu konu etrafında giderek daha fazla tartışma oldu. Tartışmalar genellikle kullanıcıların bunları ödemekten kaçınmasına izin verilip verilmeyeceği sorusuna odaklanıyor.
Yaygın bir yanlış anlaşılmaya rağmen, telif ücretlerini tamamen zincir üzerinde uygulamak pratik değildir. Bunun yerine pazar yeri sözleşmelerine kodlanmıştır. Sonuç olarak, içerik oluşturucular tarafından belirlenen telif ücretlerini ödemek veya ödememek her bir pazar yerine (platforma) bağlıdır.
Uzun bir süre, tüm pazar yerleri tam olarak bunu yaptı ve hisselerin bir kısmını sanatçılara geri dağıttı. Ancak 2022 yazında, telif ücretlerinden kaçınan alternatif pazar yerleri, örneğin Sudoswap ortaya çıktı.
Ethereum’da büyük bir pazar yeri olan X2Y2, Ağustos sonunda isteğe bağlı telif ücretlerine geçti ve Yawww, değişken telif ücretleriyle bir OTC deneyimi sunmak için Solana’da piyasaya sürüldü.
Bazı durumlarda, bu sıfır telifli pazar yerleri, OpenSea ve Magic Eden gibi devlerden pazar payı alarak hacimlerinde büyük artışlar yaşadı. NFT hacimlerinin erimesiyle ayı piyasası tarafından ayrıca abartıldı. Bu, özellikle bazı “geleneksel” pazar yerleri saldırıya geçtiği için birçok tartışmaya neden oldu.

Magic Eden, koleksiyon sahiplerinin pazarlarda telif ücretsiz satılan NFT’leri tanımlamasına ve gerekli eylemleri gerçekleştirmesine olanak tanıyan bir araç olan MetaShield’ı ortaklı olarak piyasaya sürdü. Bu eylemler NFT meta verilerini değiştirmeyi, üzerine belirli bir katman koymayı veya görüntüyü değiştirmeyi (örneğin, onları bulanıklaştırmayı) içerebilir.

MetaShield, telif ücretlerini mecburi hale getirmeye yönelik ilk büyük girişimdi ancak tek girişim bu değil, o yüzden hızlıca birkaç seçeneği gözden geçirelim:
• Anlaşmalı olmayan pazar yerlerinde satışların kısıtlanması. NFT’nin yalnızca onaylanmış platformlar aracılığıyla etkileşime girebildiğinden emin olmak, telif ücretlerinin kaçırılmasını önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, gücün seçkin birkaç pazaryerinin elinde toplanmasıyla sonuçlanabilir ve teknik zorluklarla birlikte gelir.
• Telif ücreti olmayan pazarları Discord’lardan, airdrop’lardan, IRL etkinliklerinden vb. yasaklamak zincir üzerindeki seçeneklere kıyasla potansiyel olarak daha iyi bir çözüm ancak MetaShield’a benzer şekilde bir dizi sorunla karşılaşıyor.
• Telif ücretlerini sözleşme düzeyinde zorunlu kılan yeni NFT standartları geliştirmek. Sonuçta, bu standartlar her transferde ödeme yapılmasını gerektirir. Bu, telif ücretlerinden kaçınmayı imkansız hale getirirken, insanları NFT’ lerini diğer cüzdanlarına her aktardıklarında veya bir arkadaşlarına hediye ettiklerinde ödeme yapmaya da zorlayacaktır.
• Koşullu sahipliğin uygulanması. Bu stratejide, belirli bir parçanın mülkiyeti, kurallar ihlal edilirse bir yönetici tarafından (örneğin koleksiyonun yaratıcısı) iptal edilebilir fakat bu durum merkezileşme tehlikesi ortaya çıkarır ve “gerçek dijital mülkiyet” etiğine aykırıdır.

Şu anda, telif hakları için iyi bir çözüm yok çünkü mevcut olanların tümü kullanıcı deneyimi, merkeziyetsizlikçilik ve/veya değişmezlik konusunda ödünler veriyor. Geriye kalan tek şey, mevcut sosyal sözleşmelere güvenmeye devam etmektir. Ama neden NFT telif ücretleri var ve NFT’lerin geleceği aslında telifsiz mi?
NFT teknolojisinin başlangıcından bu yana, telif ücretleri en büyük özelliklerden ve benzersiz satış noktalarından biriydi. Yaratıcıların, pratikte herhangi bir aracı olmadan daimi olarak çalışmalarından yararlanmalarına izin veriyorlardı. Mantık, sanatın değeri sonsuzsa sanatçının ondan yararlanmasının da sonsuz olması gerektiği yönündeydi.
Ek olarak, telif ücretleri “sadece sanat”tan (ör. oyun) daha karmaşık bir şey inşa eden ekipler için oldukça istikrarlı bir gelir kaynağı sağlar. Ücretsiz mint modeli de sıfır ücretli bir ortamda çalışmaz.
NFT telif ücretlerinin harika olduğu inkar edilemez. Ama onlara karşı argümanlar nelerdir? En büyüğü, birçok NFT’nin aslında sadece resimli takas edilebilir tokenler olduğu ve bu şekilde ele alınması gerektiğidir. Teknik olarak doğru olsa da bu NFT’ler, gerçek sanatı NFT ‘lerin diğer tüm kullanım tarzlarını ve yaratıcılarının telif hakları sayesinde alabileceği desteği ortaya çıkarmaz.
Kuşkusuz telif hakları, içerik oluşturucuların yarattıklarının geleceğinden değer elde etmelerini sağlamanın tek yolu değildir. Sıklıkla gündeme getirilen seçeneklerden biri, sanatçıları kendi eserlerini toplamaya teşvik etmektir. Bu şekilde, ürün sahipleri ile birlik olurken gelecekteki fiyat artışından da yararlanabilirler.
Temel olarak, NFT telif ücretleriyle ilgili ortak uygulamalar geliştirmek sektöre kalmıştır. En azından daha iyi bir çözüm bulunana kadar, herkesin payına düşeni ödemeyi kabul ettiği “toplum sözleşmesi”, alanın sahip olduğu en iyi yaptırım şeklidir.
Web2, birçok kez benzer türbülans dönemlerinden geçti. Müzik ve video dağıtımcıları, korsanlığı ve sıfır telif ücreti hizmetlerini durdurmak için gelişmek ve yeni modellere uyum sağlamak zorunda kaldı. Artık insanlar, içerik oluşturucular gelirden paylarını alırken tamamen yasal biçimde, tek bir düğmeye basıp yeni dizileri izleyebilir veya en sevdikleri şarkıyı dinleyebilir.
Spotify ve Netflix gibi platformlar, izleme başına ödeme ve daha eski modellerin yerine akış abonelikleri fikrini benimseyerek kazandı. NFT yaratıcıları, geçmişteki müzisyenlerin, sanatçıların ve yazarların yaptığı gibi, yarattıklarının karşılığını almayı hak ediyor. Ancak her satışta telif ücreti almaktan farklı bir modele geçmenin zamanı gelmiş olabilir.
Geriye dönüp bakıldığında, telif ücreti modelinin bu kadar uzun süre dayanması şaşırtıcı. NFT’ler en az dört yıldır var ancak sıfır telifli pazarların popülerliklerinde ancak son zamanlarda bir artış görüldü. Bununla birlikte, Pandora’nın kutusu artık açık ve kısa vadede, giderek daha fazla pazaryerinin değişken telif ücretleri uyguladığını göreceğiz. Bu eğilim, sanatçılar, koleksiyonerler ve geliştiriciler topluluğu yeni bir iş modeli bulana kadar devam edecek.
Halihazırda, telif ücretlerini uygulanabilir kılmak veya NFT’lerden para kazanmanın yeni yollarını geliştirmek için çok sayıda araştırma yapılıyor. Bu modeller geliştirilinceye kadar doğru olanı yapmak ve sanatçıları, ekipleri ve inandığımız ekosistemleri desteklemeye devam etmek ve yaratıcıların sanat eserleri üzerinde telif ücreti alma hakkını korumak bize (yani NFT alıcıları, satıcıları ve kullanıcılarına) düşüyor.